Dünya Beyin Günü kapsamında 22 Temmuz'da İstanbul'da düzenlenen etkinlikte, beyin sağlığının yaşamın her evresinde korunması gerektiği vurgulandı. Türk Nöroloji Derneği'nin öncülüğünde gerçekleşen programda, nörolojik hastalıklarda erken tanı, önlenebilir riskler ve eşit sağlık hizmetlerine erişim, bilimsel veriler ışığında ele alındı.
Türk Nöroloji Derneği tarafından, Dünya Nöroloji Federasyonu'nun belirlediği "Her Yaşta Beyin Sağlığı" teması kapsamında 22 Temmuz Dünya Beyin Günü'nde düzenlenen farkındalık etkinliği, İstanbul Bakırköy'deki Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ev sahipliğinde gerçekleşti.
Nörolojik hastalıklar toplum sağlığını en fazla etkileyen hastalıklar arasında gösteriliyor
Dünya Nöroloji Federasyonu (WFN) verilerine göre, nörolojik hastalıklar dünya genelinde toplum sağlığını en fazla etkileyen hastalık grupları arasında yer alırken ölüm nedenleri arasında ise ikinci sırada bulunuyor. Bu hastalıklar, yalnızca yaşam süresini değil, aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesini de önemli ölçüde etkiliyor. Etkinlikte konuşan Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Terzi şunları söyledi: "Cumhuriyetle benzer yaşta olan bu klinikte, kıymetli hocalarımızla bir arada bulunmak büyük mutluluk. Bakırköy, tarihsel misyonu ve yetiştirdiği uzmanlarla nörolojide önemli bir merkezdir. Kliniklerin akredite hale gelmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Dernek olarak Ar-Ge'yi çok önemsiyoruz. Her uzmanın kendini teorik ve pratik yönden yeterli hissetmesini önemsiyoruz. Nörolojik hastalıklar, insanların sağlıklı ve bağımsız yaşayamadığı yılların en büyük nedenlerinden biri. Engelliğe göre ayarlanmış yaşam yılları (DALYs) ölçütüne göre değerlendirildiğinde, bu durum yalnızca bireyleri değil, aileleri ve sağlık sistemlerini de yakından ilgilendiren bir halk sağlığı önceliğidir.
Ayrıca, toplumda nörolojik hastalıklarla ilgili bilgi kirliliği oldukça yaygın. Oysa bu hastalıkların büyük bölümü erken tanı ve koruyucu önlemlerle önlenebilir ve tedavi edilebilir. Dünya genelinde her üç kişiden biri yaşamı boyunca demans veya inme gibi nörolojik durumlarla karşılaşıyor. Gebelik döneminden başlayarak beyin sağlığına önem vermek gerekiyor. Biz her yaşta beyin sağlığını önemsiyoruz. Bu alanda nörologlarla birlikte dijital teknolojiler ve yapay zekâ çözümleri üzerine çalışıyoruz. Türk Nöroloji Derneği olarak Ar-Ge, eğitim, toplumsal katkı ve liderlik başlıklarında destek olmaya devam edeceğiz."
Beyin sağlığı doğumdan önce başlıyor
Etkinlikte, gebelik öncesi dönemde ebeveyn sağlığı ve alışkanlıklarının, gebelik ve doğum sonrası annenin fiziksel ve ruhsal durumunun beyin gelişiminde kritik rol oynadığı; erken çocukluk ve ergenlikte güvenli çevrelerin, aşıların ve olumlu ebeveynliğin uzun vadede beyin sağlığını desteklediği vurgulandı. Doç. Dr. Gökçen Gözübatık Çelebi konuşmasında, "Herkes için nörolojik bakıma eşit erişim esastır. Gebelik döneminden başlayarak egzersiz, uyku düzeni, stres yönetimi gibi faktörler önemlidir. Beyin sağlığı için çocukluk ve ergenlik döneminin sağlıkla geçirilmesi büyük önem taşır. Beyin sağlığımızı yönetebilmek için önce onu korumamız gerekir," ifadelerini kullandı.
Nörolojik Hastalıklarda Erken Tanı Oldukça Önemli
Etkinlikte sıkça vurgulanan bir diğer önemli mesaj, nörolojik hastalıkların büyük oranda önlenebilir ve erken tanı ile tedavi edilebilir olduğuydu. Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Füsun Domaç, Dünya Nöroloji Federasyonu (WFN) verilerine dikkat çekerek, "Dünya genelinde 100 bin kişiye 3.1 nörolog düşüyor. 3,4 milyar insan sinir sistemi sağlığı kaybı yaşamış. Nörolojik hastalıklar erken tanı ve etkili yönetimle önlenebilir. Beyin sağlığı, temel bir insan hakkı olarak tanımlanmalıdır," dedi.