10890,83%-1,73
41,68% 0,20
48,97% 0,23
5185,68% 0,55
8551,93% 0,39
Konya’da düzenlenen UCLG-MEWA Kongresi’nde konuşan UCLG Dünya Teşkilatı Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Filistin halkının meşru haklarını ve özgürlük mücadelesini yürekten desteklediğini belirtirken “Masum sivillere yönelik saldırıları ve uluslararası hukuku hiçe sayan uygulamaları nedeniyle İsrail’i şiddetle kınıyoruz” dedi.
Akın, bölgedeki barış ve adaletin tesisi için atılacak adımları her platformda dile getireceğini söyledi. UCLG Dünya Teşkilatı Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Konya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatının (UCLG-MEWA) 2025 Kongresi’ne katıldı.
UCLG-MEWA’nın 20 yılı aşkın süredir bölgede yerel yönetimlerin dayanışmasını güçlendiren, küresel gündemleri yerelleştiren ve yerelin sorunlarını küresel platformlara taşıyan güçlü bir teşkilat olduğunu söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, düzenlenen kongrenin sadece bir idari toplantı değil; aynı zamanda şehirlerin geleceğine dair ortak aklın ve vicdanın buluşma noktası olduğunu söyledi. UCLG Dünya Teşkilatı Başkan Yardımcısı ve UCLG-MEWA Kültür ve Turizm Komitesi Başkanı olarak geçen hafta İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen 6. UCLG Kültür Zirvesine katıldığını hatırlatan Akın, “Zirvede kültürün sürdürülebilir kalkınmadaki kritik rolünü, kültürel hakların korunmasının evrensel önemini bir kez daha vurguladık. Zirvede ayrıca UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz başta olmak üzere UCLG Dünya Teşkilatı’nın değerli yöneticileriyle bir araya gelerek kültür eksenli kalkınmanın geleceğine dair görüşlerimizi paylaştık. Orada kültürün kalkınma, barış ve kapsayıcılıkla ne kadar bağlantılı olduğunu gördük; bugün ele aldığımız konuların kültürel yönünü de güçlü bir şekilde hissettik.”diye konuştu.
“YEREL YÖNETİMLER ÖNCÜ AKTÖR OLMALI” Güncel küresel sorunlara da değinen Akın, afetlerin giderek yıkıcı etkisini arttırdığını, tarım ve gıda güvenliğinin tehdit altında olduğu bir dönemden geçildiğini, ayrıca çatışmalar, göçler ve insani krizlerin bölgenin barış ve istikrarını derinden sarstığını söyledi. Akın, böyle bir ortamda yerel yönetimlerin yalnızca hizmet sunan kurumlar olmanın ötesine geçerek barışı, adaleti, dayanışmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı savunan öncü aktörler haline gelmesi gerektiğini söyledi.
FİLİSTİN HALKINA DESTEK
Kongrede insanlığın ortak vicdanını da dile getirmek istediğini belirten Akın, Filistin halkının meşru haklarını ve özgürlük mücadelesini yürekten desteklediğini söyledi. Akın, “Masum sivillere yönelik saldırıları ve uluslararası hukuku hiçe sayan uygulamaları nedeniyle İsrail’i şiddetle kınıyoruz. Bölgedeki barış ve adaletin tesisi için her platformda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda, yola çıktığı günden bu yana gündemimizde olan Küresel Sumud Filosu da hepimiz için bir umut ve dayanışma sembolüdür. Dünyanın farklı şehirlerinden, farklı halklarından gelen bu ortak vicdani girişim, Filistin halkının yalnız olmadığını tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Yerel yönetimler olarak bizler de bu insanlık mücadelesinin yanında durmaya devam edeceğiz. Buradan tüm Filistin halkını destekliyor, Sumud Filomuza da selamlarımı gönderiyorum. Biz biliyoruz ki barışın ve adaletin olmadığı yerde kalkınmadan, sağlıklı şehirlerden, güvenli gıda sistemlerinden, dirençli toplumlar oluşturmaktan bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle UCLG-MEWA’nın yürüttüğü çalışmalar sadece yerel yönetimlerin gelişimine değil, aynı zamanda barışa ve insanlığın ortak geleceğine hizmet etmektedir.”şeklinde konuştu.
“İNSANLIĞIN ORTAK VİCDANI İÇİN SORUMLULUK TAŞIYORUZ”
Kongre görüşmelerinin bölge barışı, güvenliği ve dayanışmayı güçlendirecek önemli sonuçlar doğuracağına inandığını söyleyen Akın, “Kongrede alacağımız kararlar, sadece kentlerimizin değil; aynı zamanda gelecek nesillerin yaşam kalitesini de doğrudan etkileyecektir. Bu kongre, bizlere bir kez daha göstermektedir ki dayanışma, iş birliği ve ortak vizyon olmadan hiçbir şehrin geleceği güvence altında değildir.
Bu nedenle, hep birlikte daha dirençli, adil, barışçıl ve sürdürülebilir şehirler inşa etme yolunda adımlar atmak zorundayız. Filistin’de yaşanan acılar bizlere barışın ve adaletin tesis edilmesinin ne kadar hayati olduğunu hatırlatmaktadır. Yerel yönetimler olarak bizler, sadece şehirlerimizin geleceği için değil; aynı zamanda insanlığın ortak vicdanı için de sorumluluk taşıyoruz. Bu anlayışla burada ortaya koyacağımız dayanışma ve iş birliğinin bölgemize, insanlığa ve barışa katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum.”ifadelerini kullandı.